fotoğraf çekinme sanatı

ben gibi fotoğraf çekinmeyi, çektirmeyi sevmeyen birisi için en depresif anlardan biridir fotoğraf çektirmek. hayattan soğuma sebeplerinden biridir aynı zamanda. işkence gibi gelir çoğu zaman. çekiyorum cümlesinden sonraki 2-3 saniyelik durgunluk haline söylenecek söz bulamıyorum zaten!

hele o zoraki gülümseme yok mu ooo? nefret ediyorum biraz gülümse dediklerinde!

facebook diye bir şey var biliyorsunuz. herkes fotoğraflarını koyuyor oraya; en cicili, en bicili olanları tabi. kimse sıçarken yüzünün aldığı ifadeyi fotoğraflayıp koymuyor! azıcık derine iniyoruz ve fotoğraf çekilirken başını yana eğen kızlar'a geliyoruz. işte o yapmacık gülümsemenin en çok yakıştığı kızlara!!!

zamanında facebook hakkında yazdığım kusmuğun içinde insanların ne kadar sahte olduklarını belli etmek zorunda mısın? diye yazmıştım. bu maddenin içine de giriyor bu tipler işte.

her neyse efendim, şimdi bu kızların bildiği bir şey var galiba.

1-) insan neden fotoğraf çekinirken kafasını yana eğer? (eğebilir?)
2-) neden yapmacık bir gülümsemeye ihtiyaç duyarız?
3-) doğal olmak çok mu zor? (sıçarken çekilmiş fotoğrafınızı ifşa edin demiyorum!)

bu üçünü istiyorum işte. şimdi abuk fotoğraflara bardağın dolu tarafından bakalım.

söz konusu fotoğrafların hayatta tek yerde işe yaradığı tarafımdan gözlenmiştir. arkadaş arasında konuşurken ortamı şenlendirmek için kimlik kartı çıkarılır (benim gibi zombi fotoğrafı olanlar yapar bu eylemi tabi), elden ele herkese gösterilir, hahaha diye kahkaha atılır, kimlik yerine bir daha çıkarılmamak üzere konur. hepsi bu kadar işte.

başka bir sosyal tespitte görüşmek üzere blog, kendine iyi bak.

Hiç yorum yok: