Rahatlamanın Verdiği Boşluk

-Ohh dedim ne güzel bitti!!! Finalidir, ödevidir, raporudur, tezidir... Hepsi bitti! Evde oturup yan gelip yatmanın haylini kurduğum zamanları hatırlayarak şimdi kendime kızıyorum. Biliyorum saçma kızmak ama bu kadar boşluğa düşeceğimi nerden bileyim?

-Sıkı bir temponun içinden çıkıp birden evde 2. dönemin başlamasını beklemek beni çok gerip bi hale getirdi. Uyuyamıyorum, notlar açıklansın diye bekliyorum, salak salak çizimler yapıyorum, teknik resim açılımları yapıyorum... Bu boşluk bana yaramadı blog, yaramadı bana blog!

-Buradan da bir kez daha anlıyorum ki; sıkı tempoda full time çalışmak böyle evde canımın sıkılmasından daha güzelmiş, ben boşluğa düştüm blog :(....

25

"bir gün yirmi beş saat olsun artık!"

sevgili dünya,
biraz daha yavaş dönmeyi deneyemez misin?

tez+poster+finaller+proje3+proje4

başlığı yazarken bile içimin kalkmasının nedeni artık tez ve türevlerini yazmaktan kusma durumuna geçtiğim bir aya girmiş bulunduğumuzdan. daha doğrusu bu ay bize girdi gibi sanki :P evet başlıktan da görüldüğü gibi bu ay içerisinde yapmam ve yetiştirmem gereken işlerin kısa bir özeti. gerçi göründüğü gibi kısa değil ama kendimizi anca böyle avutuyoruz.

minæ, itron ve ben tez yazmaktan bunalmış poster hazırlamaktan gınağı gelmiş finallere ne zaman çalışacağı konusunda bi haber gecenin akışına kendimizi bırakmış genç müneverler olarak hayatımıza devam ediyoruz. halbuki ne güzeldi geçen sene. haftada 4 gün spor, uçsuz bucaksız geyik muhabbetleri, gezmeler, tozmalar vs....

geçen sene demişken, geçen sene hahaha hihihhih edalarıyla, 4. sınıf kolay diyen zat-ı muhteremleri sevgi, saygı ve küfür üçgeni arasında bir kısır döngü gibi görünen ama daha çok bir çevrime benzeyen bir durumun içerisinden anıyoruz :)

tez yaz ki tez bitir

yıl 2011 olmuş, farkında bile değiliz.

vize muhabbeti yapamadık, blogun çancısını bile seçemedik çünkü yaklaşan finallere ağlamaya vaktimiz bile yok! ayrıca finaller kimin umrunda ki? peki, finallerden sonrası için kurulan tatlı hayaller nereye gitti? rusya'ya gidecektik hani!?

tez bitsin bu hallerimiz diyoruz da tezlerimiz bitmiyor ki! tez yazalım diyoruz o zaman, yazmaktan bunalıp bloga kusuyoruz, gene tablo 3.1.'in altına geçip yorumlamaya devam ediyoruz. sonra iki kez enter tuşuna basıp yeni paragrafımıza başlıyoruz. biz buna kapalı tez çevrimi diyoruz. brayton çevrimi kadar zarif, rankine çevrimi kadar güçlü... onu anlatmaya kelimeler yetmez, hani anlatılmaz yaşanır diyorlar ya, işte öyle bir şey bu tez çevrimi!

sanki tez yazılınca okul bitiyor!? bitmiyor ama bitiyor işte tez bitmiyor ama tez bitiyor okul. bitsin. millet ne tezler yazıyor, sen tablo 3.1.'i yorumluyorsun... and justice for all tabi.