sıkıntı

zamanın su gibi akıp gittiğini anlamak için takvime bakmak yeterli bazen (tespit yaptım, mutluyum). resmi olaraktan ikinci sınıfın son günü bu güne tekabül ediyor efendiler.

tekabül ediyor demişken, blog sayfalarına küçük bir not düşmeden de geçmeyelim; emektar hocamız ali malkoç'un da resmi olaraktan okuldaki son günü bugün. kendisi, perşembe günleri 11.20'de yemekhane sırasına girmeye alışmış bu bünyeye 12.40'a kadar ders dinleterek sezon finali tadında bir gün yaşatmıştır. tabiki kendisine kızmıyoruz, saygı duyuyoruz efendim. hasılı, eski türkçe kelimeleri lügatımıza kazandırmayı başaran değerli hocamıza blog yazarları olarak hakkımızı helal ediyor, yaşamında başarılar diliyoruz.

tarihin tozlu sayfalarından birine bu küçük notu düştükten sonra söyleyecek çok şey olduğunu, yazacak pek bir şey olmadığını belirtmeden geçmeyeyim. bunu söylerken, finaller öncesi yaşanan depresif hallerin blog yazarları üzerindeki etkisi konulu panele katılmak istemediğiniz varsayımını yaptım. on beş gün sonra ne yapacağı bile belli olmayan beni de merak etmediğinizi düşünüyorum. tüm bunların dışında makine mühendisi sıfatının karşınızdaki insanı nasıl etkileyebildiğini dinlemek istiyorsanız yazarım elbet. ama bunun, klasik adı çıkmış dokuza inmez sekize hikayesinin farklı bir versiyonu olmayacağına söz veremem.

son olaraktan, blogun diline dolanan şarkıdan bahsetmeden geçmeyelim. loituma - ievan polkka. pek çoğunuz dinlemiştir, dinlemeyenlerinde diline dolanacağı garantidir.

Hiç yorum yok: