hayal

uzun zamandır şöyle adam gibi oturup bloga yazma fırsatım(ız) olmadı hiç. sevinmeli mi üzülmeli mi bilinmez tabi. aslında bu satırları yazmama vesile olan da programlanmış bir etkinliğin iptal olmasıydı :-))

mayıs ayının gelmesiyle beraber hızlanan etkinlik akışı şu iki haftadır kendisini hissettiriyor. (kendimi hava durumunu sunan spiker gibi hissettim) oraya buraya koşmaktan (batak partilerini saymazsak) bitkin ve yorgun düşmüş ben bi blog yazarının mim'ini gördüm, bir şeyler yazayım dedim.

böyle geri zekalılık örneği iki giriş paragrafından sonra mim'imize dönelim. hayallerimiz bize sorulmuş hadi bakalım yazmaya başlayalım. (hayallerimiz dedim, kastedilen üç blog yazarı daha var! yazmayan ... xD)

kendi üstüme alınmam gereken kısma gelecek kaygımla başlayayım. akademisyen olmak istiyorum ben. güzel ülkemde kıç yalamadan akademisyen olunup olunmayacağını görmek istiyorum. (aslında bu bir sado-mazo fantezi de sayılabilir)

bir lancer evo x sahibi olmak da (önümüzdeki beş sene için tabi) büyük bir hayal benim için, salak amerikan filmlerinde gördüğümüz gibi ara sokaklarda drift yapmak, bol bol el freni çekmek istiyorum. o kulak s... motor sesini herkese duyurmak istiyorum. (al sana bir sado-mazo fantezi daha)

sonra, sadece ben iken bir de o olsun sonra sadece biz olalım. (çok mu şey istedim lan?)

aslında devam etmek gerekir de, kelimeler uçtu gitti aklımdan. bari soner alanyalı hocamızın cümlelerinden esintiyle mim'imizi bitirelim:

-bu gün kaç hayal kurduk?
-üç.
-bu kadar yeter.

tabi unutmadan;

esra hanım, mimlendiniz!!

Hiç yorum yok: